Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru

Ülkemizde, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı uzun süre tartışma konusu olmuştur. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda bireysel başvuru yapma hakkı anayasada yer almış ve sonrasında ilgili kanun düzenlemesinin ardından yürürlüğe girmiştir. Bu yazımızda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhine yapılan başvuruların azaltılması ve bu mahkemeye gerek kalmadan hukuki sorunların ülke içinde çözülmesi amacıyla yapılan bu önemli düzenlemeye yasal metinleriyle birlikte yer verelim.

Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesinin görevleri arasına bireysel başvuruları karara bağlayacağı maddesi eklenmiştir. Bireysel başvuruların sınırları yine bu değişiklik ile birlikte tespit edilmiştir. Herkesin, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlâl edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği belirtilmiştir. Başvuruda bulunabilmek için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusunda olduğu gibi olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ile ilgili esaslar 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Buna göre; 45. maddede; “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir. Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.” denmiştir. Takip eden maddede, bireysel başvuru hakkı düzenlenmiştir. Bu maddede de; bireysel başvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabileceği, kamu tüzel kişilerinin bireysel başvuru yapamayacağı, özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilecekleri ve yabancıların yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak başvuru yapamayacakları belirtilmiştir.

Kısa kısa kanun maddelerine bakalım. Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurular harca tabidir. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder. Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesi bölümler tarafından yapılır. Komisyonlar ve bölümler bireysel başvuruları incelerken bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğine yönelik her türlü araştırma ve incelemeyi yapabilir. Esas hakkında incelemenin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar içtüzükle düzenlenir. Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez. Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.

Kanunda, bireysel başvuru hakkını kötüye kullananların olabileceği de unutulmamış. Bu hakkı kötüye kullananlara iki bin Türk Lirasından fazla olmamak üzere para cezası verileceği hususu kanunda yer almıştır.

Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruyu karara bağlarken yerindelik denetimi yapamayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde karar veremeyecektir. Başlangıçta vurguladığım gibi, bu düzenleme ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhine yapılan başvurularda azalma görülecektir. Türkiye’nin imajının zedelenmesini istemediği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapmayanlar Anayasa Mahkemesinde hakkını arayabilecektir. Yasaları hazırlayan TBMM ve yürütme organları ihlallerle ilgili süreci daha net ve yakından değerlendirecek ve gereğini yapmak zorunda kalacaktır. Bu tür yargı süreçlerine ihtiyaç olmaması temennileriyle, tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, mutlu ve huzurlu kalın, hoşcakalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*