Fethiye’de Trafik Sorunu Var mı?

Toplum halinde birlikte yaşamak durumunda olan insanoğlu beraber yaşamanın getirdiği doğal sorunlarla karşılaşabildiği gibi çoğu zaman da suni problemlerle boğuşmak durumunda kalır. İster doğal olsun ister suni olsun sorunların çözümü yine insana ve yaklaşımlarına bağlıdır. Yazımıza meramımızı iyi özetleyen bir kurgu ile başlayalım. Hac ya da umre ibadetlerini yapmak üzere kutsal topraklara gidecek bir grup insanı düşünün. İyi niyetlerle yola çıkmış, yeni insanlarla tanışacak, ziyaretlerini ve ibadetlerini yapıp geri dönecekler. Bu insanların bir iki hafta yakın bir otelde kalması gerekecek. Otelde, ibadetlerinin dışında kalan zamanda hem konaklayacak hem de yemeklerini yiyecekler. Sadece iki asansöre sahip on beş katlı beş yüz kişilik bir otel bu. Özellikle akşam vakitleri yoğunluğun yaşanması beklenen bir durum. Bu yoğunluğun büyük bir soruna dönüşmemesi için yapılması gereken bellidir. Yemekhaneyi birinci ya da ikinci kata koymak ve yemek saatlerini sınırlamamak. Az sayıdaki asansörle çıkmak istemeyen merdivenden çıkar, yoğunluk yaşanmaz. Sınırlı zaman olmadığı için yığılma da olmaz. Peki, sorun çıkmasını isterseniz ne yaparsanız? Yemekhaneyi 14. kata koyar ve yemek saatlerini sınırlarsınız. Akşam hem ibadetlerini yapmak hem de az da olsa otelde yemeğini yemek isteyenleri iki asansörle 14 katı inip çıkma mecburiyetinde bırakırsınız. Böylece altı kişilik iki asansörde insanların yemekten önce birbirlerini yemelerini, kırmalarını, bağrış çağrış ve itiş kakış yapmalarını sağlamış olursunuz. Sonra da köşeye çekilip kıs kıs gülerek; “ibadet yapmaya gelmiş şu insanların haline bakın…” şeklinde bir sürü analiz yaparsınız. Yaşanmış bu kurgunun yüzlerce benzerini farklı boyutlarıyla çevremizde görmek mümkün.

Bu kurguyu niye anlatıyoruz? Fethiye ilçemizde son 10 yıldır artarak devam eden bir trafik sorunumuz(!) var. Özellikle, Muğla makasından merkeze doğru yoğunlaşan, başta araç park yeri bulma ve balık pazarının etrafında üç tur atmaya kadar devam eden suni bir sorun. Ücretli park yerleri para basıyor. Parayı fazlasıyla vereyim deseniz bile yer bulmanız mümkün değil. Şimdi bu sorunu çözmek için; “Adliye’yi, Tapu ve Kadastro müdürlüklerini eski yerlerine Hükümet Konağına geri getirelim. Muğla Üniversitesi’nin Fethiye’deki fakülte ve yüksekokullarını Karagözler bölgesine taşıyalım. Çatalarık’ta bulunan liseler kampüsünü Aksazlar’ın olduğu yere taşıyalım” mı demek lazım? Yoksa tam tersini mi?

Ele aldığımız boyutuyla açık bir şekilde görülmektedir ki Fethiye’deki trafik sorunun başlıca sebebi resmi dairelerin konumudur. Daha önce de yazdık. Muğla makasından aşağıda bu kadar resmi dairenin bulunması zulümdür. Yukarıdaki kurgudan fazlaca farkı yoktur. Bir nüfus müdürlüğünün (kimlik vb. değişiklik dönemi malum), bankaların, bir belediye tahsilat bürosunun, yüze yakın okula sahip bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün ısrarla burada tutularak trafik oluşturulması anlamsızdır. Bir yerin trafik yoğunluğunun ölçütü resmi işlemlerin yapılamadığı tatil günleridir. Fethiye’de cumartesi günü trafiğin gerçek kıstasıdır. Pazar hariç diğer günler yapay resmi dairelerle şişirilmiş trafik yoğunluğudur. Sorunun çözümüne başlangıç noktası burasıdır. Geçmişte öyle gelmiş denilip bu duruma devam edilemez. Adliye, Tapu, Kadastro vb. çıkmasaydı merkezden bugün ne olurdu Fethiye merkezinin hali? Belediye’nin hizmet birimleri (makam hariç), Nüfus Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ve liseler acilen Muğla makasından yukarılara taşınmalıdır. Basit bir evrak bırakma veya ödeme işi için merkeze gelen insanın zaten alışveriş yapması ne kadar beklenebilir? Resmi daireler çıktıktan sonra kalacak binalar, ticaret ve özellikle turizmin (kongre, sergi ve fuar amaçlı) gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Konunun diğer boyutlarına bu yazıda girmiyorum. Lütfen ama artık lütfen, gelin şu basit bir evrak için milleti balık pazarının etrafında dört döndürüp durmayın! Son iki dönemdir belediye başkan adaylarının gündemine giremeyen suni sorunumuz bu boyutuyla umarız girer ve çok yönlü tartışılıp istişare edildikten sonra gereken adımlar atılır.

Fethiye’de, Fethiye’nin sahibi tüm Fethiye’de yaşayanlar (Muğla makasından yukarısı dâhil) olduğu zaman aslında yazdıklarımız sorun bile olmaz. Tabi işe sorunun kimlerin işine gelip gelmediğine bakarak başlamak gerekir. Sonrasında, büyük sorun zannedilen şeylerin aslında sistem adı altında birilerinin kurguladığını fark ederek devam edilebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*