Muğla Büyükşehir Olacak, Ya Fethiye?

Yazılarımda elimden geldiğince yer vermeye çalışıyorum istişarenin önemine. En sağlıklı kararlar enine boyuna tartışıldıktan sonra alınanlardır. Tarihe büyük harflerle adını yazdıran devletlerin yapısını incelediğimiz zaman karar alma süreçlerindeki farklılık göze çarpıyor. Günümüzde ise, düşünce kuruluşlarının etkin şekilde faaliyet gösterdiği ülkelerin durumuna bakmak yeterli. İlçemizde, geniş çaplı fikir alışverişlerinin yapıldığı, karar alma sürecine etkin katılımın sağlandığı örneklerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Farklı düşünceleri zenginlik kabul etmek yerine ötelemek için fırsat bildik. Bu anlayışın acı sonuçlarını geçtiğimiz dönemlerde defalarca gördük. Mesela en son; Fethiye il olsun istedik ama sadece istedik. O kadar! Neden il olmamız gerektiğini bir araya gelip, iyi çalışılmış raporlarlar, yayınlar ve kampanyalarla ortaya koyamadık. Başta siyasi kenetlenme olmak üzere, resmi, sivil toplum ve ferdi anlamda fikri altyapı ve güç birliği oluşturamadık. Sonuçta, il olma konusunda sınıfta kaldık ama “zaten çalışmamıştık!” deyip geçtik.

Şimdi önümüzde büyükşehir süreci var. Siyasi irade tarafından açıklandığı üzere, Muğla’nın tüm il sınırlarını kapsayacak şekilde büyükşehir belediyesine dönüştürülmesi planlanıyor. Planlanıyor diyorum, çünkü henüz ortada üzerinde çalışılmak üzere ortaya konmuş bir taslak bile bulunmuyor. Ankara’da varsa bile, henüz Fethiye’ye resmi-gayri resmi ulaşmış bir bilgi yok. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaştıktan sonra değişikliklerin çok zor hatta imkânsız olacağını söylemeye gerek yok sanırım. Ülkemizde halen on altı büyükşehir belediyesi var. Yeni büyükşehir belediyelerinin yapısının mevcutlardan farklı olması bekleniyor. Çünkü nüfus yeterliliği il merkezleri temel alındığı zaman büyükşehir olmak için yeterli gelmiyor. 2004 yılında çıkan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu halen yürürlükte olduğuna göre; bu kanunun 4. maddesinde büyükşehir sınırları ile ilgili en fazla 10 km. uzaklık şartı bulunuyor. Dolayısıyla bu kanunda değişiklik yapılacak. Yine, 2005 yılında çıkan, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununa göre; 5. maddede il özel idaresinin görev alanı il sınırları olarak belirtiliyor. Dolayısıyla bu kanunda da değişiklik kaçınılmaz olacaktır. Bu kanunlarla ilgili diğer ilgili kanun ve alt mevzuat değişikliklerini de unutmamak lazım. Önümüzdeki dönem TBMM’nin yoğun anayasa çalışmaları olacak. Seçimlerin 2014 baharında yapılacağını ve ilgili kanunun seçimlerden en az bir yıl önce çıkması gereğini göz önüne aldığımızda yasal düzenlemelerin önümüzdeki bir yıl içinde yapılması gerekiyor. Anayasa süreci bu kanunu, zayıf bir ihtimal de olsa, kanaatimce olumsuz etkileyebilir.

Muğla’nın Büyükşehir olmasının gerekip gerekmediğini tartışmanın galiba bu saatten sonra faydası yok. Önemli olan bundan sonrası. Bölgemizin ekonomik ve coğrafi durumundan kaynaklanan özel yapısına uygun düzenlemelerin yapılması için çalışmak. İyi bir masa başı ve saha çalışması. Kanunun, Fethiye’mizin geleceğine en üst düzeyde katkı sağlayacak şekilde çıkmasını sağlamak. Muğla’nın büyükşehir olması basında yeni yeni tartışılmaya başlandı. Muğla’da Özcan Özgür, Fethiye’de de Yusuf Ziya Hıra sütunlarına taşıdılar. Çokça fikir jimnastiği yapmalıyız. Tüm bölgenin geleceğine yön verecek büyükşehir konusunu sadece Ankara’ya bırakmamalıyız.

Genel çerçeveyi çizdikten sonra, şimdi de ana hatlarıyla şahsi değerlendirmelerimi paylaşayım. Muğla Büyükşehir Belediyesi sadece mevcut ilçe belediyeleri ile oluşturulmamalıdır. İlçelerin sayısı yeniden ele alınmalıdır. Mesela; Ula Muğla’ya çok yakın olduğu için ilçe belediyesi yerine mahalle olması tartışılmalıdır. Aynı şekilde, Ortaca ve Dalaman ile ilgili de halkın tercihine başvurulabilir. Fethiye’de belde belediyeleri mahalleye dönüşecekse, kesinlikle en az üç tane ilk kademe belediyesi kurulmalıdır. Seki, Kemer ve Eşen ilk aklıma gelenler. Mevcut Büyükşehir Belediye Kanununda ilk kademe belediyeleri; “Büyükşehir belediye sınırları içinde ilçe kurulmaksızın oluşturulan ve büyükşehir ilçe belediyeleriyle aynı yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip belediye” olarak geçiyor. Fethiye’nin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi buna bağlıdır. Her tarafı mahalle yapıp, herkesi en ufak belediye işi ile ilgili Fethiye merkeze yormak zaman israfı olacak ve sorunları arttıracaktır. Diğer taraftan, birçok önemli hizmeti büyükşehir belediyesi yapacağı için Bekçiler, Seki ya da Eşen’den Muğla’ya gideceklerin halini düşünün.

Büyükşehir konusuna önümüzdeki yazılarda yer vermeye devam edeceğim. Öncelikli olarak, Fethiye’de ilk kademe belediyelerinin gerekliliğini gündeme taşımalıyız. “Büyük şehirleşme” süreci Fethiye için bir fırsat ta olabilir, hezimette. Gözünüzü seveyim bu sefer iyi çalışalım. Bu bir “Yörük göçü” değil ki, yolda düzülsün. Ortak aklı çalıştıralım. Siyasilerimizle, kamu yetkililerimizle, sivil toplum etkililerimizle ve seçilmişlerimizle, bu konuda destek verecek herkesle fikri fikre verelim. Yeni yazılarda tekrar buluşuncaya kadar sağlık ve mutlulukla kalın, hoşcakalın.

3 Yorumlar

  1. Bu konuda resmi süreci neden bilemiyoruz acaba?

  2. Bu konuda resmi süreci neden bilemiyoruz acaba?

  3. Bu konuda resmi süreci neden bilemiyoruz acaba?

Vatndas için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*